XR Serisi ve XN Serisi analizörler için mevcut olan PLT-F uygulaması, ciddi trombositopenik veya interferans gibi diğer zorlu numunelerde bile rutin hematoloji analizlerinde doğru ve hassas trombosit sayımı sağlamak için özel bir ölçüm kanalı olarak tasarlanmıştır. Bu amacı karşılamak için özel bir reaktif kombinasyonu özel olarak tasarlanmıştır.

Floresan işaretleyici özellikle trombositleri etiketlerken diğer kan hücrelerinin hiçbirini etiketlemez. Bu, interferansları en aza indirir ve CD41/CD61 immün akış sitometri yöntemiyle* son derece iyi korelasyonun ana nedenidir. Bunun bir başka nedeni de PLT-F kanalı, standart DC algılama ölçümüne kıyasla aspire edilen numunenin beş katı hacmini analiz etmesi nedeniyle, düşük konsantrasyon aralığında yüksek ölçümlerin doğruluğudur.

PLT-F analizi, immatür trombosit fraksiyonunun (IPF ve IPF #) hızlı ve tam otomatik bir şekilde ölçülmesini sağlar. IPF parametreleri, klinisyenlerin olası nedenin kemik iliğinde mi yoksa periferik kanda mı olduğuna dair bir öneri olarak kullanabilecekleri şekilde, trombositopeninin hızlı ve verimli bir şekilde diferansiyal tanısını destekler*.

Ciddi trombositopenik numunelerde ve DC tespiti ile ölçülen güvenilir olmayan trombosit sonucuna ilişkin bir eylem mesajı olan numunelerde, XN-Serisi ve XR-Serisi kural setleri otomatik bir şekilde bir refleks testi olarak PLT-F ölçümünü tetikler. Bu, PLT-F kanalında yalnızca refleks testine ihtiyaç duyan numunelerin ölçülmesini sağlayarak PLT-F uygulamasının verimli ve ekonomik bir şekilde çalışmasını sağlar.

Belirsiz trombositopenisi olan hastalar için, Genişletilmiş IPU'nun opsiyonel TWO (Trombopoez İş Akışı Optimizasyonu) eklentisi, IPF parametresinin klinik olarak ilgili bilgilerini kullanılabilir hale getirmek için PLT-F analizini tetikler. Bu otomatik karar, tamamen özelleştirilebilir bir kural setine dayalı olarak tüm trombosit iş akışınızı standartlaştırmanıza ve kolaylaştırmanıza yardımcı olur.

Floresan akış sitometrisi ile PLT analizi

Trombositlerin membranları lizis reaktifi tarafından delinir, ancak hücreler bu işlem sırasında büyük ölçüde sağlam kalır. Daha sonra, floresan işaretleyici, diğer hücrelerle veya benzer boyuttaki parçalarla etkileşimi önleyerek trombositlerin içindeki RNA'yı özel olarak etiketler. Bunun nedeni, hücre zarlarından ziyade mitokondri ve endoplazmik retikulum gibi nükleik asitler bakımından zengin hücre organellerinin etiketlenmesidir.

Boyutu yansıtan ileri saçılan ışık ve etiketlenmiş nükleik asit içeriğini yansıtan floresan sinyali kullanılarak, trombositler kırmızı kan hücrelerinden ve beyaz kan hücrelerinden ayrılır ve PLT-F saçılım grafiğinde buna göre görüntülenir.

PLT-F uygulaması ayrıca immatür trombosit fraksiyonunun (IPF ve IPF #) hızlı ve tam otomatik olarak ölçülmesini sağlar. İmmatür trombositler, yüksek floresan sinyalleri tarafından yansıtılan olgun trombositlerden daha fazla RNA içerdiklerinden, olgun trombositlerden ayrılabilir. Ayrıca biraz daha büyük olduklarından, ileri saçılım sinyalleri de olgun trombositlerinkinden daha güçlüdür.

Aşağıdaki şekil, normal hücre dağılımına sahip standart PLT-F saçılım grafisini göstermektedir.

Loading 3D-Element

XR Serisi, lazer ışığının iki açıda saçılmasından (FSC ve SSC) ve floresan sinyallerinde (SFL) saçılmasından gelen sinyalleri kullanır. Tespit edilen her kan hücresinin, sırasıyla FSC, SSC ve SFL sinyalini temsil eden kendi x-, y- ve z-koordinat değerleri vardır. XR-Serisi, gelişmiş algoritmalar kullanarak hücre tiplerini, özellikle de anormal hücreleri boyutlarına, iç karmaşıklıklarına ve DNA/RNA içeriklerine göre tanımlayabilir ve kümeleyebilir. Bu analizin sonucu, hücre popülasyonlarını farklı açılardan incelemek için her yöne döndürülebilen 3D saçılma grafiklerinde yansıtılır.

Laboratuvarlar ve klinisyenler için faydaları

Anormallikler ve düşük sayım durumlarında, doğru ve hassas trombosit sayımı bir zorluk haline gelir. Sysmex'in PLT-F uygulaması ve trombosit yönetimi konsepti, bir laboratuvarın güvenilir bir şekilde rapor verebilmesini sağlarken, tüm trombosit iş akışını kolaylaştırır ve geri dönüş süresini azaltır. Artık trombositleri manuel olarak veya ayrı teknolojiler ve cihazlarla saymak için zaman harcamak gerekmiyor.
Anormalliklerden veya çok düşük trombosit sayısından kaynaklanan yanlış sayıma sahip numuneler için, XR-Serisi veya XN-Serisi analizörü otomatik olarak özel trombosit ölçüm kanalı PLT-F'de bir refleks ölçüm gerçekleştirir.
PLT-F analizi, floresan belirteci trombositleri özel olarak etiketlediğinden, DC algılamasında mevcut olan çoğu interferansı çözer - bu nedenle parçalanmış kırmızı kan hücrelerinin varlığında bile interferans bulunmaz. PLT-F analizi ile dev trombositlere bağlı hatalı düşük sayımlar meydana gelmez ve trombosit kümeleri PLT-F kanalında tespit edilir ve analizör tarafından belirtilir.
Floresan teknolojisi ve 5 kat daha yüksek sayım hacmi sayesinde trombosit transfüzyon eşiklerinde de yüksek hassasiyet hakimdir - bu da klinik kararların alınmasını destekler*.
Sonuçlar, referans immün akım sitometri yöntemi CD41/CD61 ile doğrudan karşılaştırılabilir. Birçok bilimsel araştırma makalesinde PLT-F'nin bu yöntemle* yüksek oranda ilişkili olduğu bulunmuştur.
İmmatür trombosit fraksiyonu IPF, trombositopeninin* diferansiyel tanısını destekler.
Tam kan modundaki aspirasyon hacimleri sadece 88 μL'dir ve PLT-F profili önceden seyreltilmiş modda bile analiz edilebilir, bu da yenidoğan trombositopenisinin diferansiyel tanısını desteklemek için yenidoğan kan örneğinden IPF ölçülürken özellikle avantaj sağlamaktadır.
İmmatür trombosit sayısı IPF #, kemik iliğinde* en son üretilen trombositleri sayar.
Genişletilmiş IPU'ya gömülü opsiyonel TWO eklentisi , trombositopenik hastaların izlenmesini destekler ve takip süresi boyunca karşılaştırılabilir trombosit sonuçları sağlamak için PLT-F tetikleyicilerini optimize eder.

* Bağımsız yayınlara referans için lütfen yayınlarımızı ziyaret edin veya yerel Sysmex temsilcinizle iletişime geçin.
Sysmex teknik incelemeleri için lütfen Bilimsel belgeler kitaplığımızı ziyaret edin.