-
Şirket
-
Ürünler
-
Hizmetler
-
Akademi
-
Kariyer
Jinekolojik kanserlere ilişkin tanısal çözümler - bilinmesi gerekenleri tam olarak gün ışığına çıkarıyoruz
Kadınların üreme organlarını etkileyen malinitelere topluca "jinekolojik kanserler" adı verilir. Her yıl yaklaşık 1.4 milyon yeni vaka bulunmakta ve en sık teşhis edilen rahim ağzı, endometriyal ve yumurtalık kanserleri olmak üzere bunlar dünya genelinde yılda yaklaşık 700.000 insanın ölümüne yol açmaktadır. [1]
Jinekolojik kanserlerin erken aşamada tespit edilmesi, doğru tanısı ve evrelemesinin yanı sıra tedavisi, prognoz/sonuç ile birlikte hastanın yaşam kalitesi açısından önemli rol oynamaktadır.
Son yıllarda, tanı ve cerrahi yaklaşımlar daha da kişiselleştirilmiş ve daha az invazif hale gelmiştir. Bu durum aynı zamanda sentinel lenf nodu konseptinin ortaya çıkmasından ve kanser davranışlarının ve de agresifliğinin yanı sıra hastanın risk ve prognozunun daha iyi karakterize edilmesini ve anlaşılmasını sağlayarak, doğru tedavi seçimini destekleyen yüksek oranda moleküler genetik test uygulamasından kaynaklanmaktadır.
Bizler sağlık uzmanlarını ve hastaları tüm bakım süresince destekleyen en modern moleküler biyoloji teknolojilerine dayanan bir dizi çözüm sunuyoruz.
Daha esnek bir evreleme standardı
Birçok jinekolojik kanser tedavisinde, kanserin lenf nodlarına yayılıp yayılmadığını değerlendirmek önemlidir. Kanser hücrelerinin yayılma ihtimalinin en yüksek olduğu ilk lenf nodlarına ‘sentinel lenf nodları’ (SLN'ler) adı verilir. Sentinel lenf nodu biyopsisi, kanserin ‘evresini’ ve dolayısıyla da gerektiğinde bireysel tedavi planını belirlemeye yardımcı olur. Sentimag® - Magtrace® manyetik lokalizasyon sistemi kullanıldığında, SLN, radyoaktif materyallerle ilgili sorunlardan kaçınılarak etkin bir şekilde tanımlanabilir. [2-3]
Prosedür
Cerrahi sırasında SLN'leri tespit edebilmek için, cerrah, kanser bölgesine yakın bir noktaya (sadece 2 ml'ye kadar) Magtrace® izleyici enjekte eder. Enjeksiyondan sonra, Magtrace® izleyici, lenf sisteminden akacak ve SLN'leri ‘işaretleyecektir’.
Enjeksiyon, cerrahiden 30 gün öncesine kadar veya anestezi sonrası ameliyathanede yapılabilir. Cerrahi işlem sırasında, cerrah çıkarılarak analiz edilmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilecek olan işaretli SLN'leri tespit edebilmek için Sentimag® probu kullanacaktır.
Fayda
Magtrace® izleyici, dünya genelinde 65.000 cerrahi prosedürde kullanılmış köklü bir tekniktir. 30 günlük süre aralığında enjekte edilebildikleri için hem hastalar hem de hekimler için daha fazla esneklik ve kolaylık sağlar.
Endomag®, Sentimag® ve Magseed®, Endomagnetics Ltd şirketinin Avrupa Birliği'ndeki tescilli ticari markalarıdır
Magtrace®, Endomagnetics Ltd şirketinin Birleşik Krallık'taki tescilli ticari markasıdır
OSNA ile kanser tanısı
Kanser evreleme, bir hastanın tedavisinin türünü ve kapsamını belirleyen adımdır. Bu evreleme sürecinin önemli bir bölümünü, nod durumunun değerlendirilmesi oluşturur.
Resmin bütününü ortaya çıkarmak
Lenf nodu durumu, jinekolojik kanser yönetiminde en önemli prognostik faktör ve evreleme parametresidir. Lenf nodu söz konusu olsun ya da olmasın, klinisyenlere cerrahi müdahalenin kapsamı ve ne tür ek tedavinin gerekli olabileceği konusunda uygun cerrahi yaklaşımlarla ilgili karar vermelerinde yol gösterir.
Mevcut histopatolojik yöntemler, intraoperatif bir senaryoda güvenilir tanı bilgileri sağlanmasına izin vermeyen veya doğru evreleme için hassasiyetten yoksun çeşitli sınırlamalara sahiptir. Sonuç olarak, küçük metastazların tespit edilememesinin, yanlış negatif sonuçlara ve yetersiz tedaviye yol açma riski vardır.
Buna karşın, OSNA (tek adımlı nükleik asit amplifikasyonu), nod durumunun doğru şekilde belirlenmesini sağlayarak hızlı, hassas ve standartlaştırılmış moleküler lenf nodu değerlendirmesine olanak sağlar. Lenf nodunun tamamının analiz edilmesiyle OSNA yöntemi, gerektiğinde operasyon sırasında bile hastaya özel tedavi kararları için doğru evreleme ve güvenilir bir dayanak noktası sağlar. Böylece, aşırı veya yetersiz tedavinin önlenmesine ve hastanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olur.
OSNA çözümümüzle ilgili daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edin.
Yumurtalık kanseri genellikle ileri safhalarda tespit edilmekte olup, jinekolojik kanser kaynaklı ölümlerin önde gelen sebeplerinden biridir. Bu kanser türüne yönelik tedavilerde, daha iyi cerrahi yaklaşımlar ve kemoterapötik ilaçların daha kolay bulunabilirliği sayesinde son 30 yılda iyileşmeler görülmüştür. Bu durum özellikle platin bazlı ilaçların ve son zamanlarda da taksanların eklenmesinden kaynaklanmaktadır. Tedavilerdeki bu iyileşmelere rağmen, hastaların %30'u klinik bir remisyon göstermemekte ve kadınların çoğunluğunda sonunda tedavisi mümkün olmayan bir hastalıkla genellikle tekrarlamaktadır. [4] Hastalığın erken bir evrede etkili cerrahi ve tedavisi gelişmiş bir sağ kalım ile ilişkili olsa da hangi hastanın kemoterapi sırasında veya sonrasında ilerleme kaydedeceğini veya hastada tekrarlayacağını tahmin etmek mümkün değildir. Dirençli hastalar, modern hedefli tedavi dâhil farklı bir tedavi [4] kombinasyonundan yararlanabildikleri için bu tahmin çok önemlidir.
Genetik testlerin geliştirilmesi yumurtalık kanserinin daha iyi karakterize edilmesini ve anlaşılmasını, davranışlarının ve agresifliğinin yanı sıra hastanın risk ve prognozunun da daha iyi anlaşılmasını sağlayarak doğru tedavi seçimini desteklemektedir.
BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki germ hattı mutasyonları, yumurtalık kanseri için ömür boyu yüksek risk teşkil ederler. Bunlar hastalık için şimdiye kadar tespit edilen baskın ve en iyi karakterize edilmiş genetik risk faktörlerini oluştururlar. BRCA1 ve BRCA2, iki veya daha fazla yumurtalık kanseri vakasına sahip tüm ailelerin neredeyse yarısında rol oynamaktadır. BRCA1 ve BRCA2 genleri, DNA onarımına katılan proteinleri kodladıkları için, her iki gende değişiklik yapan tümörler, DNA'ya zarar veren spesifik antikanser ajanlara karşı özellikle duyarlıdır. [5]
Tümörün mutasyon durumunun güvenilir şekilde değerlendirilmesi, hedefe yönelik tedavi için uygun kanser hastalarının seçilmesinde belirleyicidir. Onkologlar, bu tür genetik değişiklikleri araştırmak için, kişiselleştirilmiş tedavi kararları vermelerinde kendilerini destekleyebilecek çeşitli moleküler genetik testlerden yararlanabilirler. Hassas tanı, doğru kanser hastasına doğru zamanda doğru tedaviyi seçmenin anahtarıdır.
BRCA1, BRCA2, TP53, PTEN, ATM, ATR ve NF1, yumurtalık kanserinin patojenezinin altında yatan ve yeni nesil sekanslama testleriyle (NGS) araştırılabilen en yaygın germ hattı ve somatik mutasyona uğramış genler arasındadır. Yumurtalık kanserinin genel genomik durumunu karakterize etmeye yardımcı olan Sysmex çözümü, SureSeqTM Yumurtalık Kanseri Panelidir.
İlham verici iki hayatta kalma öyküsü okuyun
Hastalar, ilham verici ve umut dolu sözlerle bu hastalık yüzünden hayatlarının nasıl değiştiğini bizlere aktarıyor
Sysmex'in jinekolojik kanserleri yenme savaşında nasıl bir fark yarattığı hakkında daha fazla bilgi edinin
Referanslar
-
Sung H, et al. (2021) Global Cancer Statistics 2020: GLOBOCAN Estimates of Incidence and Mortality Worldwide for 36 Cancers in 185 Countries. CA Cancer J Clin. PMID: 33538338
-
Rzepka et al. (2014): Sentinel lymph node identification using a magnetic tracer for endometrial cancer: A pilot study. J Clin Oncol 32, 2014 (suppl; abstr e16550)
-
Jedryka MA, Klimczak P, Kryszpin M, et al. (2020): Superparamagnetic iron oxide: a novel tracer for sentinel lymph node detection in vulvar cancer. Int J Gynecol Cancer, doi:10.1136/ ijgc-2020-001458
-
Helleman J. et al., (2006) Molecular profiling of platinum resistant ovarian cancer. Int J Cancer 118(8):1963-71.
-
Radu MR et al. (2021) Ovarian Cancer: Biomarkers and Targeted Therapy. Biomedicines. Jun 18;9(6):693. doi: 10.3390/biomedicines9060693.